araç satış sözleşmesi

Kullanım örnekleri

araç satış sözleşmesi
vehicle sales agreement
icon arrow

vehicle

Phonetic: "/ˈvɪː(ə).kəl/"

Part Of Speech: noun


Definition: A conveyance; a device for carrying or transporting substances, objects or individuals.


Definition: A medium for expression of talent or views.


Definition: A liquid content (e.g. oil) which acts as a binding and drying agent in paint. (FM 55-501).


Definition: (pharmaceuticals) The main excipient (such as an oil or gel) that conveys the active ingredient of a drug.


Definition: An entity to achieve an end.


Definition: A mode or method of spiritual practice; a yana.


Definition: An animal or (rarely) a plant on which a Hindu deity rides or sits

icon arrow

sales

Phonetic: "/seɪlz/"

Part Of Speech: noun


Definition: A hall.

icon arrow

sales

Phonetic: "/seɪlz/"

Part Of Speech: noun


Definition: An exchange of goods or services for currency or credit.

Example: He celebrated after the sale of company.


Definition: (Short for discount sale) The sale of goods at reduced prices.

Example: They are having a clearance sale: 50% off.


Definition: The act of putting up for auction to the highest bidder.

icon arrow

sales

Phonetic: "/seɪlz/"

Part Of Speech: noun


Definition: The activities involved in selling goods or services.

Example: He's likable and motivated: perfect for a career in sales.


Definition: The amount or value of goods and services sold.

Example: Sales were up 12% over last year.

icon arrow

agreement

Phonetic: "/əˈɡɹiːmənt/"

Part Of Speech: noun


Definition: An understanding between entities to follow a specific course of conduct.

Example: to enter an agreement;  the UK and US negotiators nearing agreement;  he nodded his agreement.


Definition: A state whereby several parties share a view or opinion; the state of not contradicting one another.

Example: The results of my experiment are in agreement with those of Michelson and with the law of General Relativity.


Definition: A legally binding contract enforceable in a court of law.


Definition: (grammar) Rules that exist in many languages that force some parts of a sentence to be used or inflected differently depending on certain attributes of other parts.


Definition: (chiefly in the plural) An agreeable quality.

Türkçe'den İngilizce'ye Çevirmen

Çevirinize ince ayar yapmak için yerleşik sözlükleri kullanın: Tek tıklamayla eşanlamlılar ve örneklerle bağlam içi çeviriler, anlamlar, telaffuz ve diğer dil özelliklerinde sorunsuz bir şekilde uzmanlaşmanıza yardımcı olur. Kesinlikle ücretsiz, hızlı ve doğru çevirmen!

İngilizce, dünyada yaklaşık 1,5 milyar insan tarafından konuşulmaktadır. Dünyada en çok konuşulan dildir. 1.000.000'den fazla kelime var! Türkçe, Türkiye'de, Kuzey Kıbrıs'ta yaklaşık 80 milyon kişi ile Avrupa ve Kuzey Amerika'daki göçmen toplulukları tarafından konuşulmaktadır. Yaklaşık 88 milyon konuşmacı ile en çok konuşulan Türk dilidir. Türk dili, Türkiye'nin batısında yer alan Anadolu'da ortaya çıkmıştır. Şu anda, bu iki hacimli ve harika dildeki çevirilerle hızlı, rahat ve ücretsiz çalışmanız için size profesyonel çevirmenimizin işlevselliğini sunuyoruz!Tek bir tıklamayla kelimeleri çevirin! Türkçe'den İngilizce'ye çevirmenimiz iki yönlü bir çeviri programıdır, anlamların ikamesi için kapsamlı bir sözlük içerir, kelime öbeklerinin ve ifadelerin kullanım örneklerini ve bunların fonetik bileşenlerini gösterir. Tercümanımız, çeviri alanındaki bilgi tabanını sürekli olarak güncelleyen ve son kullanıcı için tamamen anonim ve ücretsiz olarak korurken hizmet kalitesini koruyan profesyonel bir dilbilimci ekibi tarafından oluşturulmuştur. Çevirileriniz sadece size ait!Kaynak metinler, AI tabanlı yazım denetleyici tarafından otomatik olarak düzeltilerek daha iyi bir çeviri elde edilir. Tıp, kesin bilimler, hukuk vb. gibi çeşitli alanlarda metinlerinin içeriğini ve dil özelliklerini koruyarak belgeleri anında çevirin.